30 Ocak 2011 Pazar

Bebek ve (a)sosyal hayat

Kızım olmadan önce eve uzak ve dışarıya yakın mesafedeydim aslında fazla gezgindim de diyebilirim. Gezmeyi çok severim hem de o kadar çok ki herhalde eşimle dışarıda olmadığımız bir haftasonumuz olmamıştır olsa da çok nadir, haftaiçileri saymıyorum bile. Çok gezmişimdir, ondan başka bir yerde yaşamayı bile düşünemediğim şehir İstanbul’un altını üstüne getirmişizdir eşimle hatta İstanbul’u da bırakıp arada yakın şehirlere günü birlik kaçamaklarda yapmışızdır. Bebeğim olunca doğal olarak eve daha çok bağlandım hatta eskiye oranla bakıldığında çok ama çok az geziyorum.
Bebekten önce çocuk da yaparım kariyer de deyişim gibi çocuk da yaparım gezerim de, ben nereye o oraya diyordum. Ama anladım ki bu da hiç öyle olmuyormuş. Kızımla bir yere gitmek artık 6 ayı geçmesine rağmen benim için bazen işkenceye dönebiliyor. Bebeğini pusetine koyup dolaşan çiftlere bayılırdım her zaman tabi olayın iç yüzünü bilmezdim o sıra. O bebek, o pusette sorunsuz şekilde uzun süre durur mu? En azından benimki durmaz,  hele ki bir derdi varsa asla durmaz hatta etrafı sevimli sevimli seyrederken gözgöze gelirsek aaaa benim annem var neden onun kucağında değilim ben deyip yine durmaz. Böyle dememe rağmen kendimi çok kısıtlamadım bugüne kadar, bütün zorluğuna rağmen hep onunla koyuldum yola ama dün havlu attım, yorulduğumu hissettim. Kızım yaz bebeği olduğundan ilk zamanlar açık hava da yürüyüşler yapmıştık ama yeni doğmuş bir bebek sürekli uyuma modunda olduğu için temiz havayı görür görmez uyur giderdi. Oysa şimdi öyle her zaman uyuyan, iki oyalamacayla kandırılıp susan bir bebek olmaktan çıktı.
Havalar soğuk ve biz de bebekle AVM’ye gitme olayına pek sıcak yaklaşmıyoruz. Çok sıkılınca hadi bir açılalım diye gideriz arada. Hayatımın kıymetli 3 erkeği; babam, kardeşim ve eşim hadi beraber güzel bir yemek yiyelim dedik. Döküldük yola ama kızımın uyku saati de çok yakın olduğu ve şu sıra çok güzel kurduğum uyku düzeninin bozulmaması için en yakın AVM’ye gitmek istedim. Kızımın sürekli bir şeylerle oynamak isteyen, ilgi bekleyen, ben kucakta mutluyum bakışları atan hatta yemek siparişini verdikten sonra altını kirletip ağlamaya başlayan, bana güzelim yemeğim gelemeden bebek bakım odası aratan sonrasında da uykusunun gelmesiyle mızır mızır yemeğin ortasında kalkıp dolaşmak zorunda bırakan hali yediğim yemeğin ne olduğunu bile unutturdu bana. Ne yediğimden, ne de gezdiğimden bir şey anladım. Bir de etraftaki insanların bebek merakı var tabi, ah be kızım çok tatlısın biliyorum ama etrafta sürekli seni gözleyen gözlerden de sıkılıyorum bazen.
Düşündüm de bu hiç değişmeyecek galiba, kızım ne kadar büyürse büyüsün onunla dışarı çıkmak benim harcayacağım ekstra emek demek olacak. Şimdi her dışarı çıkışımda bir yemek sorunu, bir bez sorunu kesin oluyor yani hayat eskisi gibi elini kolunu sallaya sallaya şuraya gidelim deyip hooop gitmişiz bile demek değil artık. Anne olmak demek hayatından ödün vermek demek, o geldikten sonra hiçbir şey asla eskisi gibi olmayacak demek. Bebeğimden önce bunu tam idrak edememişim. Tabi bu yazı zorlukları üzerine olduğu için böyle, hiç mi güzel yanı yok hem de çok var. Bunları anlatırken gülerek anlatabildiğime göre galiba bu durumdan da zevk alıyorum ben.

7 yorum:

Adsız dedi ki...

:):):):)kızma güldüğüme:)
ama o halleri ben deçok yaşayınca gözümde canlandı bir an..
ama merak etme 2 sene sonra onla bir yerlere gitmek çok eğlencli oluyor:)

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

:))asyaselda geleceğe dair umut var yani:) sevindim.

pelinpembesi dedi ki...

BEN DE 4 YAŞINDA RAHATLAMIŞTIM. AMA ARTIK ÖZGÜR DEĞİLİZ :((

ÇokBilmiş dedi ki...

Ben 1 yaşından sonra rahatladım.
2,5 aylık gezimizi anlatmıştım. Şimdi sıradaki gezilerimizi de anlatayım da taze anneler için moral bozukluğu olmasın. Bebek büyüdükçe her şeyin nasıl da zevkli hale geldiğini anlatamam ama bir deneyeyim :)

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

çokbilmiş yazını merakla bekliyorum:)

Eymen'im dedi ki...

Vallahi biz de seviyoruz gezmeyi. Bazen ana-oğul takılıyoruz, haftasonları ise ailecek. Bebekken tabi sıkıntılar oluyor ama gene de engel değil diye düşünüyorum. Gezecek ki görecek, görecek ki öğrenecek yavrularımız da değil mi? Sevgiler ve bol gezmeler...

Unknown dedi ki...

Bazen çıkmaya üşeniyorum ama oğlumu alıştırmışım galiba.Ben çıkmazsam dışarı o çekiştiriyor kapıya "annii ditt"diye...Alışmsaydı çıldırırdım evde herhalde...Çok zor evde olması.Çalışsak işe gidip gelme olurdu.Evde çocuk bakarken dışarı çıkmazsak hepten hapishane olur herhalde.Umarım kızın alışır dışarı çıkmaya bu sayede sende nefes alırsın azıcık