29 Ağustos 2012 Çarşamba

Aynı Anda Gülen İki Melek


Bu sıra her anımdan hüzün fışkırıyormuş gibi bir havaya büründüm ama yok canım o kadar da değil. Tamam moralim bozuluyor bazen, malum yeni doğum yapmış anne sendromu da üzerimde, kıyıdan köşeden armudun sapıyla üzümün çöpüne de takıyorum, bir de yaşadığım gerçek üzüntülerle bir araya gelince oturup sıkıntılı sıkıntılı yazıyorum.
Bir de bu sıra iyi ve güzel olan şeylerden bahsetmeye korkuyorum. Sanki dokunsam büyü bozulacak aman nazar değmesin misali;) Sonuç itibariyle iki çocuklu bir anneyim. Eşimi de yanıma çekip dörtlü fotoğraflar çekmek en büyük hobim. Gerçi eşim bu dörtlünün bir arada poz vermesinden fena halde rahatsız çünkü amacın geleceğe bırakılan değerli bir anı olması dışında benim kendimi tutamayıp fotoğrafları internet aleminde paylaşmamdan muzdarip. Bende bir de internet bağımlısı anne sendromu var ki geçeceğini hiç sanmıyorum.

28 Ağustos 2012 Salı

Sustum Yine Saygımdan

Uzun zamandır ilk kez derin düşünme fırsatı buluyorum. Vakitsizlikten değildi bugüne kadar ki düşünemeyişim, aklım, beynim o kadar karışık ve allak bullaktı ki yeni yeni şeffaflaşmaya başlıyor. Öyle ya da böyle ikinci bir çocuk, iki çocuğa birden yetebilme mücadelesi, anneliğin getirdiği sorumluluğun insanın içinde açtığı çıkmazlar ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayışı; hayallerin bile. Bir anda çok ciddi bir yükseklikten yere çakılmak gibi bir his, güzel duyguların yanında yaşattığı akla ziyan karmaşıklıklar. Herkes için geçerli olmayabilir belki ama bana epey ağır geldi.

21 Ağustos 2012 Salı

Ah Olaydın..


Keşke gitmeseydin.. Gitmeseydin sen, olduğum yerde olmasaydım da olduğum yerde kalsaydım. Ne gariptir ki tüm kazandıklarımı vermeye razı olurdum hiç olmamışçasına. Senden sonra bana katılan her bir şeyi yok sayardım ah olaydın. Sen olaydın ben dünde kalmaya razıydım, bugün yanımdakilerle değil dünkü yalnızlığımla olmaya, senli tek kalmaya. Hayat da sendin, aşk da, dost da...

Ah olaydın sen, sen olaydın ben bugünümü yok saymaya razıydım.. Razıydım..