27 Kasım 2012 Salı

Uyumam, Uyuma, Uyumasınlar

Vakti zamanında kızım diş çıkarırmış, hasta olurmuş uyumazmış ben bunları dert edermişim. Mesela gece 3 saat uyumamış da sonra uyumuş diye söylenirmişim. Ekstrem şartlar olmadığı sürece de gecede 1-2 kez uyanıp uyuyan bir bebekmiş aslında da ben hiç uyanmasın istermişim. Kısaca, şimdiki bana göre o zamanki ben masal gibi bir şeymişim.

Benim oğlum var ya benim oğlum… Uyumadan yaşayan bebekler sınıfında ilk 3’e oynar, bu kadar da iddialıyım. 7 Aylık bir çocuk gündüz toplam da 2 ya da 3 kez 15-20 dakika uyuyarak günü geçirir mi? Hadi onu geçtim gece boyu saat başı uyanıp, emzirmezsem dünyayı yıkıp sürekli emerek uyur mu? Ben oğlumda hiçbir yöntem vs. geliştiremedim ne yazık ki. Aylardır 2 saat aralıksız uyuduğunu bilmiyorum, araba yolculuğu ve hareket halinde pusetle dışarda gezmek dışında.

Hatalı Yayım Bildirimi

Sevgili takipçilerim,

Ne yazık ki, blogumda dün bir link yayımlanmış. Ben bunu bugün girince farkettim ve hemen sildim. Spamler basmış, şifremi çözmüş olmuş bir şeyler. Şimdi önlemimi aldım, güvenlik oranımı arttırdım yani öyle umuyorum. Mağdur olan varsa benden kaynaklı olmasa da çok özür diliyorum.

Sevgiler.

22 Kasım 2012 Perşembe

Göz Görünce Gönül Yine Katlanır

Benim içim sızladı tuttum gözyaşlarımı, sen ağladın benim de gözyaşlarımı. Biliyorum ve biliyorsun, kabullenmek zor olsa da kabullenmek zorundayız. Hayat hep bizim istediğimiz gibi gitmiyor ve bizim beklediğimizi de vermiyor. Beklenmedik şekilde elimizden aldıkları da oluyor yerine koydukları da.

Gidenlerin yeri hiç dolmuyor, doldurulmuyor. Doldurmaya çalışanlar nafile bir telaşla yoruyor kendilerini. Keşke olmasa, adı, sanı, varlığı yok olsa keşke, kin duymak nedir bilmezken bize kini öğretenler çıkıp gitse, yaşayıp yaşattıklarından ve yaptıklarından utanmadan gülümseyen maskeli yüzler bıraksa yakamızı diye düşünmenin, delirmenin ve dövünmenin boş olduğunu bilecek yaştayız.

11 Kasım 2012 Pazar

Sussss

Rahmetli annemin patenti kendisine ait olmasa da sıkça tekrarladığı harika biz söz vardı; herkes layığını bulur!

Şimdi ben... Oturacağım sağlam bir yere ve hiç istifimi bozmadan izleyeceğim layığını bulmuşların hikayesini. Bu dizi kaç sezon sürer bilemem ama pek bayacak gibi görünmüyor. Ben en çok final bölümünü merak ediyorum.

Aslında sözün özü, insan hakettiğini yaşar. Bunun üstüne de söylenecek söz yok, 'sus'tayım şimdi.

7 Kasım 2012 Çarşamba

Zor Olan Ne?

Çocuklarımı çok seviyorum, her şeyden ve herkesten çok. Kalbimde hep bir şükür şükür şükür şükür… sözcüğüyle yaşıyorum ve varlıklarının değerini çok iyi biliyorum buna da çok şükür.

İki çocuk gerçekten kolay değil hele ki aralarında 22 ay olan iki çocuksa bu hiç kolay değil. Belki ikiz annesi olmak bundan daha zordur, üçüz annesi olmaksa kesin daha zordur ya da üç veya üstü sayıda çocuk annesi olmak. Kısaca, her zorun daha zoru vardır ve belki bir başka gözden bakılınca benim işim daha kolaydır. Objektif olarak kendi durumumu değerlendirince de durumun benim için o kadar da iç karartıcı olmadığını görüyorum. Oğlumun 7 aylık olmasına az kalan şu günlerde her şey düne göre daha kolay ve dışardan alabildiğim desteklerle de bu iki çocuklu anne olma durumunu da epey rayına oturttum aslında.
Her şeye rağmen, öyle ya da böyle bu annelik hiç kolay değil. Bazen çok bunaldığım anlarda karşıma çıkan ilk kişiye çok zor çok diye dert yanarken buluyorum kendimi. Peki çok zor çok derken neyi mi kastediyorum? Birkaç örnekle açıklamak isterim.