8 Ocak 2011 Cumartesi

Tutarlı Tutum

Çocuk eğitimin de en önemli kural: Tutarlılık. Bunun meyvelerini yemeye başladım bile. Sonunda kızım uyku düzenine geri döndü. Israrla aynı saatte yatırarak başardım bunu. Gerçi eşime kalsa bu iş umutsuzdu, kızı 11’de uyutsak yine yeter demeye başlamıştı bana. Demek ki sabırla devam edip vazgeçmemek gerekiyormuş. Yaşadığım bu tecrübeyi de hemen koydum cebime.  Çok ince bir detaydan genele uzanan bir yol var benim için. Bebekte olsa her şeyin farkında olduklarını, en iyi idrak edecekleri yaşların tam da şu zamanlar olduğunu zaten biliyorum.

“Tutarlılık” benim bebeğimi eğitme alfabemin baş harfi. Bir şeye hayır dedikten sonra onu evet şeklinde çevirmek ya da tam tersi ya da kararsızlık, üstüne kocaman bir çarpı atılacak en büyük yanlışlar. Belli bir karar alındıysa o karar bozulmadan uygulanmalı asla taviz vermemeli. Zaten taviz, taviz doğurur buna çevremdeki olaylarda çokça şahit oldum.

Prof.Dr. Sabiha Paktuna Keskin bu konuda ne diyor?
“Komutlarınız tutarlı olmalı! Otorite, güç anlamındadır ve tutarlılık ile kazanılır. Tutarlılıktan kasıt, anne ve babanın çocukla ilgili her konuda aynı fikirde olması değildir. Babanın yapma dediği bir şeye , anne yap diyor olabilir. Bu tutarsızlık olarak değerlendirilmemelidir. Tutarsızlık bir tarafın bazen öyle bazen böyle davranıyor olmasıdır. Özellikle anneler gün boyunca sayısız komut vererek çocuklarını eğittiklerini sanırlar. Ancak o kadar çok komut verirler ki bunları takip edemezler. Sonra da yerine gelmemiş komutlar için bağırıp çağırırlar. Bu onların otorite kaybının işaretidir ve ilişkinin yüz göz olması dolayısıyla ya da çocuğun yaramaz diye nitelendirilmesinin nedenidir.”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan bu konuda ne diyor?
“Çocuk doğası gereği benmerkezcidir. Anne baba çocuğa farklı mesajlar verirse çocuk bunlardan kendine uygun olanı seçer. Farklı mesajlar vermek, davranış ve tutumları konusunda anne babanın çocuğu yönlendirmesi yerine çocuğa anne babayı yönlendirme imkanı vermektir. Her ne kadar çocuk benmerkezci bir yapıya sahip olsa da insanın genetik yapısının içinde bir yerlerde hak duygusu vardır. Ebeveynler çocuğun içindeki bu duyguyu bulup ortaya çıkarmalı ve çocuğa hakka saygılı olmayı öğretmelidir. Çocuk anne babasının kendisine hakkaniyetli davrandığını hissederse kendisini güvende hisseder. Bunun için tutarlı davranan; yani dün, bugün söylediğinin aksini söylemeyen, sabah evet dediğine akşam hayır demeyen ailelerin çocuklarında kontrol duygusu gelişir. Kontrol duygusu olmayan çocuk iyi-kötü, doğru-yanlış kavramlarını tam olarak oturtamaz ve karar vermekte zorluk çeken bir birey ortaya çıkar. Farkında olmadan çocuğun beyninin yanlış şekillenmesine sebep olmaktan kaçınmak gerekir.”


Tutarsızlık anne ve babalar için çok olumsuz bir alışkanlıktır. Genelde tutarsızlık için iş yoğunluğu, stres, yorgunluk vs. gösterilir. Ama bunlar bahane olmamalı çünkü sebep ne olursa olsun tutarsızlık göstermek çocuğumuz üzerindeki hakimiyetimizi kaybetmemize sebep olur. Eğer bir kural koyduysak ve bunun sonucunu görmek istiyorsak söylediklerimizi uygulamalıyız. Eğer aldığımız kararları uygularken zaaf gösterirsek çocuklarımızın da sınırları aştığını görebiliriz. Yine anne ve babaların verdikleri sözlerde durması da önemlidir. Çünkü tutarlı davranışlar çocuğa emniyet ve güven hissi verecektir. Yani aslında bu durumdan çocuğumuz memnuniyetsiz değil memnun olacak, bu şekilde daha mutlu yaşayacaktır.
Ve son olarak kadinlaricin.net sitesinde yayınlanan şu maddelere bir bakalım;
-  Çocuk  konuşmaya yeni başladığında, kurduğu cümlelerdeki yanlışlıkları hoşgörüyle karşılayın.
-  Çocuk sözünü bitirmeden sabırsızca davranıp, cümleyi onun yerine tamamlamayın.
-  Kurduğu cümle yanlışsa, cümleyi bitirdikten sonra, yanlış ifadenin doğrusunu hiçbir eleştiride bulunmadan tekrarlayın.
-  Çocuk 2.5 yaşlarında çok soru sorar. Bu dönemde çocuktan gelecek sorular mutlaka cevaplandırılmalıdır. Ancak cevaplar kısa, öz ve doğru olmalıdır.
-  Çocuğa şunu yapma, bunu yapma dememeli, yapmasını istediğiniz şeyi olumlu ifadelerle belirtmelisiniz.
-  Çocuk birşeyi isterken, istediği şeyi anlayıp hemen yerine getirmeyin. Cümleyi bitirmesini bekleyin.
-  Sevmediği yemeği yemesi için ya da tabağı sıyırması için zorlamayın. Tabağı doldurmadan azar azar verin. Her öğünde sevdiği yiyeceklerden birisi bulunsun.
-  Yemek öncesi temizlik, psikolojik olarak çocuğu yemeğe hazırlar.
-  Mümkün olduğunca çocuk aile ile beraber yemek yemelidir. O zaman görgü kurallarını öğrenme imkanı tanımış olursunuz.
-  Çocuk yemek yemediği zaman ona ilgi göstermediğinizi belli edin.
-  Çocuğun uyku saatinden yarım saat önce kendi odasında birşeylerle oyalanmasını sağlayın. Bu vakitte kitap okuyup, masal da anlatabilirsiniz.
-  Çocuğu 4-5 aylıktan itibaren hep aynı oda, yatak ve saatte yatırın.
-  Çocuklarda 2-3 yaşından önce kas faaliyetleri yeterli düzeyde değildir. Bu yüzden bu yaşlardan önce çocuğu tuvalet eğitimine zorlamayın.

1 yorum:

Eymen'im dedi ki...

Çok güzel paylaşımlar. Teşekkürler. Ben de Sabiha Paktuna Keskin'in görüşlerine önem veririm. Mümkün olduğunca okuduğumuz şeyleri uygulamaya çalışsak da pratikte pek tutmuyor bazen. Ve her çocuğa aynı davranış uygun gelmeyebiliyor. Ancak tutarlı olmak konusunda katılıyorum. Anne-baba birlikte tutarlı davranırken, her ikisi de ayrı ayrı çocuğa tutarlı davranmalı.
Tuvalet eğitimi de yine farklılık göstermekle birlikte bence 2,5 yaş ideal diye düşünüyorum. Kızların da gelişiminin erkeklerden daha ileride olduğu düşünülürse normal bir yaş sınırı olur galiba 2-3 yaş arası. Eymen 1 aydır çişini yapıyor tuvalete. ve son bir hafatdır da artık iyice çişinin geldiğinin farkında ve çişini tutmayı öğrendi. Çişi geldiğinde "Essa çiş,çiş diyor." "Anneciğim bekle yapma geliyorum diyorum" mesela. Tutuyor çişini ve lazımlığına ya da tuvalete yapıyor. Ama büyük çişini daha bilmiyor. Yaptıktan sonra "Anne Eymen tata yaptı" diyor. Ama acele etmemek gerek tuvalet eğitiminde de yavaş yavaş hazır oldukça öğrenmeli. Tabi senin için daha erken bu konu ama ben yine de paylaşayım dedim. Sevgiler...