16 Mart 2011 Çarşamba

Bu nazar benim nazarım!

(Not: Bu yazı anne-babalar dışında okuyanlara garip gelebilir.)
Kızım kış başında bir hastalık atlattı ama sonrasında hep çok iyiydi. İçimden ayları sayıyordum Mart ayını da atlatırsak bu kışı başarıyla geçirmiş olacağız diyordum. Dile getirmeye korkuyordum, kendime bile söyleyemiyordum ta ki geçen haftaya kadar. Tutamadım işte çenemi, bir konu arasında kayınvalideme maşallah Nurefşan’a bu kışı hastalıksız atlatıyoruz dedim. Demez olaydım..
Günlerden dün sabah; kızım da gece çıkan ateşi dişten diyerek fitille atlattık ama sabah bir ses kısıklığı, hafif öksürük, burun akıntısı ve ateş. Hemen tutuştu eteklerim, eşimi çağırdım doktora gittik. Doktor mevsimsel grip dedi ama daha önceden idrar yolu enfeksiyonu geçmişi olduğu için bir idrar tahlili ve genel bir kan tahlili istedi, bir de şurup verdi. Kan tahlili acılı da olsa tamam da ah o idrar tahlili, torba takılıp çişin beklenmesi.
İşin en kötü tarafı haftaya 2 tane sınavım var ve Pazar günü ÜDS’ye gireceğim yani durumum çok vahim. Dünkü ve bugünkü derslere de sınavdan önceki son dersler olması sebebiyle mutlaka gitmem gerekiyordu üstelik. Neyse dün torba takıldı ve 2 saatlik bekleme sonunda çişten eser yoktu. Emzirme odasına gir-çık, kızın altını aç-kapa bana gına gelmişti. Kızımın genel durumu gayet iyi, ateşi de düşmüş, sebzesini yemiş, uykusuzluktan ölen bir hali vardı. Derse son 1 saat de olsa gitmem gerekiyordu ve bu çiş meselesinden pes edip onu uyumuş vaziyette eve bırakıp gittim okula. Aklım kızımda ama gitmeye mecbur halimle gittim. Zaten o da hem hastalık hem yorgunlukla 2-3 saat uyumuş, geldiğimde yeni uyanmıştı.
Ve dün gece; kızımın ağlamasıyla uyandım bir de baktım ki ateşler içinde. 38.5 ölçtüm ateşini ve biraz düşürmeye çalışıp fitil verdim ama eşimle sabah erkenden gidip idrar tahlilini vermeye karar verdik.
Ve bugün; dersim çok önemli, sınavlarıma çalışamıyorum, kızım hasta. Sabah erkenden gittik doktora ve malum torbayı taktırdık önce. Sonrasında doktora büyük bir panikle kızımın ateşi hep çıkıyor, kan tahlilinde de CRP:25 çıkmış, durum çok vahim şeklinde sızlanınca o da ah siz anneler ne paniksiniz dedi. Ateşin 2-3 gün düşmemesinin normal olduğunu, CRP’nin kimi zaman 100’lerde bile dolaşabildiğini ve çok da yüksek olmadığını, viral bir enfeksiyon geçirdiğini ama idrar yolu enfeksiyonu yoksa antibiyotik yüklemek istemediğini söyledi. Aslında bazı doktorlar gibi hemen antibiyotiği dayayan bir doktorumuz olmadığına seviniyordum ama bir yandan da kızımın ateşlenmesine dayanamıyordum ki bahsettiğim ateş henüz 38.5’in üzerine çıkmadı. Abartıyorum ama anneyim ve alışık değilim ki böyle durumlara. Keşke kendim böyle hasta olsam hiç bu kadar dert etmem.
Başladık çiş beklemeye. Tam 11:00’den 15:00’e kadar bekledik. 1 bardak çay, 1 bardak kahve ve tükenen enerjimle diyetime rağmen hayır diyemeyeceğim bir Pelit pastası. Önce hastane içinde bekledik yok, sonra Cafe’ye indik yok, sonra arabayla turlayıp kızıma öğlen uykusu, sonra yarım pasta. Bütün bunlar esnasında hava sıcak ve kızımın hafif ateşi var o yüzden bacakları zaten açık ve her ortamda en fazla 10 dakikada bir çok basit iki hareketle saniyede bezi açıp torbayı kontrol etme özelliği kazanmış bir anne.
En son hastanenin boş emzirme odasında eşimle beraber çiş yaptırma çalışmalarımızı hatırladıkça gülüyorum. Daha önce bardaktan bardağa su boşaltma hareketi denemiş olup başarısız olan eşim bu sefer musluk başında suyu açmış ve su sesiyle çişin geleceğine inanıyordu. Bense dünyada çiş üzerine bestelenebilecek en harika şarkıları söylüyordum kızıma. Bu şarkıların konusu başka bir konu olsaydı prim yapardı, o kadar başarılıydım yani. İşte tüm bu dışarıdan delirmiş bir çiftin bebeklerine yaptığı işkence şeklinde yorumlanmaya müsait durumda zafer bizim oldu. Zaferle beraber yaşadığımız sevinçse görülmeye değerdi. Bu yazıyı anne-babalar anlar dedim çünkü bir bebeğin yaptığı çişe büyük ikramiye kazanmış gibi sevinme mantığını bir tek onlar bilebilir. Diğerleri durumun psikolojik açıdan değerlendirilmesi gerektiğini bile düşünebilir.
Ve şuan;  kızımın hafif ateşi var ama çok yüksek olmadıkça fitil vermek istemiyorum. İdrar tahlili sonuçlarımıza göre antibiyotikli günler bize görünebilir. Bu arada bugünkü ders kaçtı tabi ve ben hem öğrenci-hem anne olmanın nasıl bir durum olduğunu ilk kez bu kadar derinden hissediyorum.
Allah herkesin bebeğine sağlık versin. En basit hastalık bile bebek olunca çok zor.

12 yorum:

İkiz Annesi dedi ki...

Çok iyi biliriz çok..
Geçmiş olsun canım benim bu arada ufak bir tavsiye büyük ihtimalle doktorunuz da söylemiştir ama tahlille beraber kültür testi de yapıyor mu?Mikrobun ne olduğunu öğrenmek ve ona göre antibiyotik vermek gerekiyormuş ben de Berrak bebekken o rahatsızlığı geçirdiği için biliyorum.
Tekrar çok geçmiş olsun sana da başarılar dilerim.

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

Teşekkür ederim canım pek iye kondurmuyor anladığım kadarıyla bugün bende söyledim çıkarsa yaparız dedi inşallah çıkmaz bir de o tahlili verme derdi çıkacak:(

Adsız dedi ki...

:( canım çok geçmiş olsun seni o kadar iyi anlıyorum ki..hani "tevafuk" demiştik ya..:) benim minik minik kızım da 15 gün oldu kakacığını yapmıyordu teyzesi:(( kulaktan dolma şeyleri de dinnlemek istemedim..azıcık zeytinyağıyla halletmeye çalıştım önceleri ama çok az faydası oldu diyebilirim..neyse,Allaha şükür daha bugün mutlu sona eriştik!! yani bi insan bi kakiş (yani k.k.:p) gördüğünde ancak bu kadar sevinebilir herhalde..:))rüyalarıma bile giriyordu artık..bunların totosuyla uğraşmakla geçecek bundan sonra ömrümüz galiba :s varsın olsun!:))..bir de senin öğrencilik durumu..Allah kat kat yardımcın olsun arkadaşım..inşallah anneliğinin hatrına kolaylıkla geçsin sınavların ..

Çok çok geçmiş olsun ..sevgilerimle...

Deniz.

Unknown dedi ki...

allah kolaylık versin şin gerçekten zoooooooooorrr .bende ne zaman bu çocuk iyi gidiyo dersem ertesi güne tuşa basıyor gibi oluyorm hemen hastane yolu gözüküyor bize:(
şimdi düşünmeye bile korkuyorum allah yardımcın olsun inşallh çabuk geçer

ÇokBilmiş dedi ki...

Arkadaşım, öncelikle geçmiş olsuni, Nurefşan tez zamanda iyileşsin...
Malum rumuzum ÇokBilmiş, yanlış anlamazsan bir iki tavsşyede bulunmak istiyorum. Söyleyeceklerimi sen de araştırarak teyit edebilirsin ama şu ara internet araştırması yapmaya vaktin yoktur diye yazmak istedim:

1. Ateş vücudun savunma mekanizmasıdır. Eğer vücudumuz ateşlenmişse, mikroplarla savaşıyor demektir ve ateşin düşürülmemesi lazım ki vücudumuz mikropları öldürsün. Biz ateşimizi ilaçlar yardımıyla düşürüp, sonra da mikropları öldürmek için ilaç alıyoruz. Yani vücudumuza kendini savunma imkanı vermeyip, onun yerine ilaçları devreye sokuyoruz. Sen detaylı araştırmanı yaparsın bu konuda zaten. Tıpçı ya da sağlık çalışanı değilim ama bir anne olarak çok araştırdım. Benim nacizane tavsiyelerim: Nurefşan'ın ateşlenmesi iyiye işarettir. Vücudunun savunma mekanizmasının sağlıklı ve çalışıyor olduğunu gösterir. Ateşini düşürmeye çalışma. Ateşinin düşürülmesi gereken tek zaman, çocuk ateşten çok yorgun düştüyse, ateş ve ona bağlı eklem ve kas ağrıları nedeniyle uyuyup dinlenemiyorsa, sadece sinlenmesine yardımcı olmak için ilaç verilebilir.

2. Fitil vermene hiç mi hiç gerek yok. Ateş düşürücü şuruplar yeterli. Fitilin içinde havale önleyen bir madde var diyor doktorlar. Doğrudur muhakkak. Ama yaptığım araştırmalar beni şu noktaya götürdü: Havale çok ani yükselen ateş sonucu oluşuyor. DOlayısıyla anne müdahale edip fitil verene kadar gerçekleşebiliyor. Ateşi yavaş yavaş yükselen çocuk havale geçirmez. Ayrıca havalenin sadece kendisi korkutucuymuş. Yoksa sonuçları açısından korkutucu değilmiş. Havalenin vücuda ve bebeğe hiçbir zararı yokmuş. Varsın havale geçirsin yani, en fazla gördüğün manzaradan üzülürsün ama kızına zarar gelmeyeceğinden emin ol. Bu konuyu da netten araştırırsın sen zaten.

3. Zaten biliyorsundur ama rumuzuma yakışsın diye yazıyorum :) Nazar sonucu viral enfeksiyon geçirilmez. Belli ki kızın mikrop kapmış. Mikrobik hastalıklaırn bir kuluçka süresi vardır. Yani sen "Bu kış hiç hasta olmadı" dediğin sırada zaten kızının vücudunda mikroplar vardı ve kuluçkadaydılar. Kendini suçlama yani bu konuda :)

4. Kızının hiç hasta olmaması iyiye işaret değil. Başka insanlarla iletişime geçen herkes hasta olur. Çocuklar bağışıklık sistemlerini hasta ola ola geliştirirler. Eğer kızın hiç hasta olmazsa, diğer çocuklarla iletişime geçtiği dönemde, yani yuvaya veya en geç okula başlar başlamaz kafasını kaldırmamacasına sürekli hasta olacak demektir. Bu da okulundan ve derslerinden geri kalacağı anlamına gelir. Bırak yılda 2-3 defa hasta ola ola bağışıklığını geliştirsin ve ileride okuluna turp gibi sağlam başlasın.

Gene çok konuştum, çok bilmişlik yaptım, kusuruma bakma :)
Tekrar tekrar geçmiş olsun Nurefşan kuzusuna...

julyasia dedi ki...

geçmiş olsun. biz bu kışı hastalıksız atlatmadık.15 günde 1 doktordaydık malesef.
bu arada idrar torbasını 3 kere taktırmış anne olrak size tüyomu vereyim. 2 saatin sonunda çiş yapmayan kızımın en sonunda bezini açıp bekledik ve 5 dk içinde idrarını yapmıştı. altlarında bez olunca idrarını yapmaları daha da geç oluyor. naçizane bir tavsiye.

Sitare dedi ki...

çok geçmiş olsun.Allahtan acil şifa diliyorum nurefşana.
annelik bu işte maalesef.önce onlar sonra biz.hayat planlayarak gitmiyor.kısmettten ziyade bir şey olmaz:)

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

çokbilmiş:))))ama gerçekten çok bilmişsin:))))ateşin nedenlerini, çıkmasının aslında olması gereken ve iyi bişey olduğunu bende biliyorum canım ama kıyamıyorum işte, hasta olmasına da kıyamıyorum bütün bu dediklerinden haberim var ama kıyamıyorum tek problem bu:)))) kızım hep sağlıklı ve mutlu olsun istiyorum tamam biraz fazla bişey istiyorum ama öyle işte..
şu havale meselesini biraz hafifletmişsin ama araştırıcam bunu havalenin çok tehlikeli yanları var tabi hangi hastalığa bağlı olduğuyla da ilişkili bu durum..
bilgiler için sağol canım. öptüm.
ayrıca eveeeet nazardan oldu nazar değdirdim virüs geldi:)))))))bırak öyle inanayım yaa:)))

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

Aslı zaten dediğin gibi bezi açınca zafere ulaştık:))) ama buna inanmak istemiyorum çünkü gidenn 4 saate ağlarım:(
bir dahakine bez açık ben kızımın başında sabırla:))
Sitarecim sağol canım:)

pelinpembesi dedi ki...

mrb,merak etme çocuklar böyle büyüyor işte.kızımın 17 aylıkken 39 derece yle havale geçirmesiyle 6 yaşına kadar süren yorucu yıllar geçirdik.6 yaşına kadar tekrar geçirme olasılığı diğer çocuklara göre 2 kattı.ama havalenin yalnızca yüksek ateşle olmadığını inerken de olabileceğini öğrendik.zaten tehlikeli olan ateşsiz olanı.fazla telaş yapmamayı buyıl yani 7 yaşında öğrendik:) sana ne dersek diyelim endişen bir anne olarak hep olacaktır.ama her ateşte tahlile gerek var mı sanmam.ayrıca fitili devamlı kullanmamanı tavsiye ederim.

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

Buket; kan tahlili 8 aylık olduğu için genel kan değerlerini görmek içindi hastalığından dolayı değil, ayrıca hepiniz haklısınız sık fitil verilmemesi gerektiğini bende biliyorum ama işte ben daha 8 aylık anneyim anlayın beni:)) yeni annelik ve panik bir de hastalıklara alışamadım daha vs. şuan hastalığı atlattı kızım ama bundan böyle fitil konusunda daha hassas olacağım.
Hepinize sevgiler..

Adsız dedi ki...

çok gecmıs olsun canım.aynı duygulardayım.