17 Mart 2012 Cumartesi

Buzdolabını Çeken Kadınlar

Buzdolabını çekip altını temizleyen kadınlardan olamadım ben hiçbir zaman ama o kadınlar etrafımda hep oldular. Hoş şu hamile halimle çekmem zaten beklenemez de ben normal halimle bırakın yeltenmeyi aklımın ucundan geçmedi buzdolabını çekmek ve altını temizlemek düşüncesi. Demek annem de çekmezmiş buzdolabını ki bilinçaltımda bile yer etmemiş. Oysa evlendikten sonra buzdolabı çekilip altı silinmeden temizlik yapılmaz anlayışında çokça kadın tanıdım.

Temizlikle olan ilişkim onun bir araç olmasından öteye geçemedi hiç çünkü ben hep olması gerektiği için temizlik yaptım. O yüzdendir ki, derin derin yapabildiğim temizlikler, bayram temizliği, bahar temizliği, kış temizliği kisvesinde evi bir baştan bir başa temizleme hikayelerim olmadı benim. Toz almayı sevemedim bir türlü, süpürge yapmaktan hep nefret ettim, ütü deyince kaçacak delik aradım ama hepsini de gerektiği için yaptım.

Evi seven ama ev hanımlığıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan biri oldum ben. Mesela, benim çocuklarımın evde kek, börek, muffin kokuları yayılmasına sebep olacak maharetli bir anneleri olamayacak sanırım. Sanırım dememin altında acaba bir umut yatıyor olabilir mi bilmem ama hamur açıp mantı yapma ihtimalim yok denmeyecek kadar ihtimalsiz. Çocuklarım hep babaannelerinin yaptığı mantıya ya da annelerinin yaptığı kilosu pek bir pahalıya satılan hazır el mantılarına mahkum olmak zorunda kalacaklar.

Yemek deyince de öyle afili yemeklermiş, tatlılarmış hiç olmadı hayatımda. En pratik ve kolay yapılan neyse onu yaptım ve yapacağım. Soğanı kavurup salçayı koymak ve biraz da baharatla sebzedir, et yemeğidir renklendirmek dışında olmadı bir maharetim. Bütün ailem, çevrem ve dostlarımın elimden yedikleri tatlı adına olan tek şey annemin klasik sade keki dışında ağlayan pasta olmuştur ki onu da herkes en az bir kez ama muhtemelen çok kez yemiştir.
Kısaca, ne evinden envai çeşit yemek, börek, çörek, tatlı kokusu yayılan bir kadın olabildim ne de sürekli olarak her türlü temizlik malzemesinin kokusunun çıktığı bal dök yala bir evim olabildi. Evimde bu iki halin yaşanmışlığı varsa bile yaklaşık 4 yıllık evlilik hayatımda sayıca 10'u geçmemiştir.

Tüm bunlarla beraber, ben böyle iyi ve böyle mutluyum. Öbür türlüsü de güzel olabilirdi ama ben o mükemmel ev hanımı halimle daha doğrusu onun gerekliliklerini yerine getiren bir bünyeyle mutlu olmazdım herhalde çünkü ruh halime tamamen aykırı.


7 yorum:

Unknown dedi ki...

birde buzdolabını banyoya sokup yıkayanlar var ki bizim evden ırak:))
bana göre de fazladır bunlar ruhumu bedenimi böyle yıpratmaktan ziyade sevdiğim şeylerle uğraşıyorum(boyuyorum,dikmeye çalışyorum vs)ama biliyorum ki onlar içinde diğer türlüsü mümkün olmuyor içlerinden bişey dürtüyor:)
kardeşim öyledir elinden bez düşmez ben yorulurum onu syrederken ama o da öyle mutlu ne yapayım:))

Havva dedi ki...

Birden kendimi mi okuyorum acaba dedim... Memnun oldun ne yalan söyleyeyim :))

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

Sezobigo; banyoya mı sokuyorlar bak bunu da ilk kez duyuyorum:) ne yalan söyleyim böyle temizliği seve seve yapan kadınlara da imreniyorum ama işte önemli olan insanın önce mutlu olması, demek biz iş yaparken mutlu olamıyoruz;)

Havvacım; bu konuda benzememıze sevindim canım anlarız biz birbirimizi:)

neslinameblog.blogspot.com dedi ki...

Biz Ailemle Yaz tatillerinde türkiyeye gittigimde dayimin bir karisi var yengem ne yapar biliyormusun. Bütün buzdolabini bosaltir takar musluga hortumu icini disini bir güzel yikar sonra siler tekrar icine yerlestirirdaha sonra altina su tutuar oldugu gibi yikar mutfagi ama mis gibi olur ohhhhhh :)

Adsız dedi ki...

Hiç değerli zamanımı öyle şeyler için harcayamam valla, hele ki çocuğumla geçireceğim zamandan çalıp...

Sitare dedi ki...

hababam temizlikti yemekti yıprana yıprana annelik saçma zaten.özellikle temizlik en nankör iş yemek işine hiç benzemiyor.

senin tarzın da ayrı bir ilginç geldi bana.yani ne bileyim bir gün babaanneler de hakkın rahmetine kavuşur o vakit destek kuvvetin kim olacak.

çocukların mantı da bekler gün gelir pasta börek çörek de.evi yuva yapan mutfaktan gelen kokudur çokça.

3 gün yemek yapamadığım zamanlar oluyor bu aralar.kızım hasta hep ben tüm gün işteyim bir de malum karı-koca halimizden başka kimse yok yanı başımızda.

yine de içim nasıl cızlıyor,oğlum anne nolur kek yap,kalburabastı yap ,kısır yap diye peşimde dolandığında.şunun annesi şunu yapmış çantasına koymuş sen çocuklarını sevmiyorsun dediğinde:(

bir gün senin ufaklıklar da büyür dillenir.o zaman anlarsın başka annelerle kıyaslanmanın nasıl acı verdiğini.ve biraz da olsa hünerli olmak gerekiyor galiba ne kadar okul okusak lisans üstüne lisans katsak da.

Kardeşler Nikah Şekeri dedi ki...

Merhabalar ,Yazınızı temizlik içindeki kahve molamda okudum..Bugün havayı güzel görünce bayadır yapmadığım temizliği şöyle üstüden yapayım dedim..Camları sildim,kapıları sildim,mutfak dolabının yarısını sildim(Tamamen içlerini boşaltıp)yarısınıda kahve molam bitince sileceğim..Buzdolabınıda yarına bırakacağım ve ben malesef buzdolabını çekip altını silen kadınlardanım.. 2 hafta da bir bazaları çeker,altını süpürürüm,her hafta koltukların altı çekilir süpürülür,silinir,gün aşırı ev süpürülür,silinir toz alınır..Banyo, Wc hergün temizlenir ve bunların üstüne ayda birde kadın alınır eve halıları koltukları yıkasın diye.. Ama bana göre benim evimde bal dök yala evi olmamıştır hiç bir zaman..Düşününce aslında kendimize yapıyoruz...Bel fıtığı oldum,dizimde kıkırdak zedelenmesi var,Bence siz en iyisini yapıyorsunuz..Birde ben böyle yapabilsem:( Sevgiler:)