22 Mart 2012 Perşembe

31.Hafta: Rüyadan Uyanmaya Az Kaldı

Dur şunu da halledeyim, şu iş bitsin öyle derken olan benim gebelik yazılarıma oluyor. Aslında olması gereken günden geç yayımladığım yazılarımı bundan sonra Pazartesi günleri yayımlayacağım çünkü artık sona çok az kaldı.

Bu hafta epey bir ödem topladım. Ayaklarım, bacaklarım ve ellerim normale göre daha şiş. Artık yüzüklerimi takamıyorum ama bunları ilk hamileliğimde de yaşadığım için kabullenmek daha kolay oluyor. Zaman zaman el ve ayaklarımda çok hafif uyuşmalar da yaşıyorum.
Bugünlerde asabiyetim hat safhada, sinirlerim çok bozuk. Kafaya her şeyi takan, canını sıkan, kızan bir tipe dönüştüm sanki doğum yaklaştıkça beni afakanlar basıyor. Hem bir de o kadar çok erken doğum haberleri alıyorum ki bu beni daha da telaşlandırıyor. Bu telaşımın altında yatan bir sebep var aslında.

Tezi bitirmek için o kadar uğraşıyorum ki, yoruldum, bunaldım demeden çıkmayan bir deneyi sabahtan akşama kadar defalarca tekrarlıyorum. Belki bir başkası olsa ara verir biraz ama ben bitirmek zorundayım ve ne yapsam kârdır anlayışıyla durmuyorum. Laboratuvar ve yemek bölümü birbirine epey uzak olduğu için ve aç da kalamayacağım için oradan oraya en az iki kez yürüyorum. Bir de merdivenleri sayarsak toplamda günde en az 10 kat merdiven çıkıyorum. İşte tüm bunlar beni ciddi manada yoruyor.

Bebek hareketleri sertleşerek devam ediyor. Bazen otururken sopa yutmuş gibi duruyorum, eğilemiyorum bile. Geçenlerde öyle sert bir hareket yedim ki istem dışı çığlık atmak zorunda kaldım. Yanımda olan eşim ve kayınvalidem de durumu anlayıp acıdılar bana. Oturduğum yerden kalkınca her yerim tutulmuş gibi oluyor, hızlı hareket edemiyorum bazen de.

32. Haftanın ayak sesleri geliyor ve bu da psikolojimde sanki her şey bundan sonra çok daha hızlı olacakmış düşüncesi yaratıyor. Sanki bir rüyadayım ve doğumla uyanacağım. Tüm bunların yanında doğum korkum yok çok şükür, kendimi hazır ve güçlü hissediyorum. Kızımın doğumu çok güzel gerçekleşmişti, doğumu bir yenilenme ve bir kadının hayatının en mükemmel anı olarak görüyorum. İnşallah yeniden her şey yolunda gider ve yine normal doğumla oğlumu da kucağıma alabilirim. O anı hayal ettikçe, tüm sıkıntılarımı unutuyorum.

6 yorum:

#birfotoğrafbiryazı dedi ki...

Çok azimlisin bebeğinde sana benzer inşallah..
Güçlü ve akıllı bir annesi olacağı için şanslı..

xcelis dedi ki...

İnsanın kendine güveni olması harika bişi ne güzel doğumdan hiç korkmuyomuşunuz =) 18.içindeyim o sinir stres bende de nası var nası var anlatmam Rabbim yardımcımız olsun

Nil dedi ki...

Allah azmini. çabanı boşa çıkarmasın arkadaşım. Ben de gebeliğimde çok şişer ve uyuşurdum. -ki ben bir de yaz gebesiydim. sıcaklarda iki katı genleşiyordu damarlarım.
Sağlıcakla alasın kucağına oğlunu inşallah.

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

Özlem; teşekkür ederim canım.
Xcelıs; bu sinirli halimiz iyi degil çocuklar dogunca sinirli falan olurlar bir de;)
Nılhancım; hakikaten bu kişiye has demek her hamılelıkte yasayacagız anlaşılan, bak burdan yeni hamılelıklere nıyetlı olduğum sonucu çıkıyor;) teşekkür ederım canım.

ÇokBilmiş dedi ki...

Off anlattıklarını iliklerimde hissettim. Ne kadar da yorucu bir dönemdi. Ama o anlattıklarını tekrar yaşamak için can atıyorum ben. Deli miyim, anne miyim neyim :)

Adsız dedi ki...

beraber gün sayıyoruz, bakalım önce kim doğacak:)
benim de ilk doğumumdan hatıralarım çok güzel, bu durum bir an önce doğması isteğimi artırıyor tabii..
Fakat ben farklı olarak bebek hareketlerini de çook seviyorum, onlarda hiç bitmesin, ne kadar sert olsa da... :)