24 Şubat 2012 Cuma

Pepe'nin Düşündürdükleri

Kızıma hala TV seyrettirmediğimi söyleyerek başlamak istiyorum. Yalnız Pepe’yi de bilmemem imkansız tabi. Çevremde neredeyse izlemeyen çocuk yok, izlemeyenine en azından ben rastlamadım.

Geçenlerde kardeşim bana, abla bari Nurefşan’a Pepe’yi izlet falan dedi. Hemen şöyle-böyle zararlı bak, olur mu hiç izlet demekle diye yedim çocuğun başının etini. O da bana, ama biz arkadaşlarla bayılıyoruz Pepe’ye, bak sana bir videosunu göstereyim dedi. Hemen çıkardı afyonunu ve bir video açtı.

Video’daki olay; Pepe düşmüş ve çok ağlamış. Arkadan vahim bir şekilde bunu şarkı haline getirmiş bir kadın sesiyle ortada tam bir dram dönüyor. Yahu çocuk bu düşe kalka büyüyecek. Bu konuda Nurefşan’ı hiç nazlı yetiştirmediğimi söyleyebilirim. Mesela, takılır düşer evde ve önce bakar suratıma, ben hiç abartmam. Düştün mü kızım, birazcık acıdı dimi daha dikkatli olmalısın derim ve konu biter. Ben o an ah vah etsem, Nurefşan kesin ağlar ya da panikler. Zaten bir çocuk düştüyse ve canı gerçekten yandıysa hemen ağlar, kalkıp önce suratıma bakıp benden bir tepki beklemez diye düşünüyorum.

Geçenlerde küçük bir oyun alanı olan bir yere kahvaltıya gittik. Nurefşan oyun alanına koştu hemen, bir de aralarında 2-3 ay olduğunu tahmin ettiğim bir çocuk daha vardı. Çocuk çok sert olmayacak şekilde düştü ve annesiyle babası masalarından aynı anda öyle bir hızla kalkıp çocuğa koştular ki görülmeye değerdi. Sürekli Nurefşan’ı gözetim altında tuttuğum için düşüşe şahit olmuştum. Hemen aldılar çocuğu ve masalarına gittiler, çocuk da ne yapsın büyük bir şey oldu herhalde diye biraz sonra başladı ağlamaya. Sonra onu gören Nurefşan’da başladı ağlamaya ki kızım arkadaşlarının ağlamasına hiç dayanamaz:)

İşte kardeşim bana bu videoyu izletince dedim ki, eğer ben Nurefşan’a bunu izletsem düşünce ağlamayan kızım her düşüşünde ağlamaya başlar. Çünkü videoda düşen çocuk ağlar psikolojisi var, en azından bana öyle geldi. Tam bu diyalogumuzun üzerine, Okan Bayülgen bu sahneyi programında değerlendirmeye aldı. Çok güldüm ve bayıldım, aşağıda videosu var ve bence üzerine söylenecek başka söz yok.

11 yorum:

eviminnuru dedi ki...

küçükken daha bir kolay da büyüyüp arkadaş topluluğuna karışınca daha bir zor oluyor kural koymak

Nil dedi ki...

benim kızım çok ağlak maalesef. :( ve o ağladıkça beni afakanlar basıyor.
Ne yaptıysam kızımın TV ye ilgisini çekemedim. o çok sıkılıyormuş yalnız tv izlemekten :D hep dibimde cimcime. Ayrıca ben sevemedim gitti şu Pepee yi.

Unknown dedi ki...

kurallar anaokuluna kadar canım benim , hatta oradaki öğretmenler kolayını da bulmuş ,senin doğru ama zor bir süreçte yaptığın işlerine gelmiyor ,üstüne azar yiyorsun...
Ne yazık ki bizimle kalmıyor çocukalrımız ,değişik ailelerin ortamalrından gelen çocuklarla harmanlanacaklar ...

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

Ilknurcum ve evımınnuru; umudumu kırmayın lütfen:) Artık ne kadar kontrol altında tutabılırsem o kadar mı desem, anaokulunda bile kontrolumden kurtulamaz mı desem ne desem bılemedim;)

Kuçuk mucızem; ne güzel işte senin bu konuyu hiç dert etmene gerek yok canım:)

Birkaselezzet blogspot.com dedi ki...

TANIŞTIĞIMA MEMNUN OLDUM
ÇOK DOĞRU BİR ŞEY YAPIYORSUN
BEN DUYMUŞTUM ÇOCUKLAR KÜÇÜKKEN
TV YE GİZLİ ÇOCUKLARI BAŞINDA KALMASI İÇİN FARKLI ŞEYLER YERLEŞTİRMİŞLER.
BENDE HAFIZALARI İÇİN BAĞIMLI OLMAMALARI İÇİN SEYRETTİRMEDİM
SENDE ÇOK İYİ EDİYORSUN
SEYRETMEYE BAŞLAYINCA SAATLİ YAP BUNUN MEYVESİNİ İLERDE GÜZEL OKULLAR KAZANINCA GÖRCEKSİN
BEN BUNU TATBİK EDENLERDENİM
ÖĞRETİCİ ŞEYLERİ AZDA OLSA SEYRETTİR
MUHABBETLE KAL
BEKLERİM.:)

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

bir kase lezzet; inşallah dediğiniz gibi olur çok teşekkür ederim.

Adsız dedi ki...

Pepenin bula bula düşüp yaralanması konusunu mu buldunuz eleştirecek.Dünya kadar faydalı şey veriyor çizgi film. Kardeşiyle paylaşımı gösteriyor, renkleri ve sayıları oyunla öğretiyor. Büyük-küçük ve uzun-kısa gibi kavramları öğretiyor.Bence faydalı yanlarını da görmek gerek.

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

Sevgili adsız; ben sadece o kısmı vıdeodan ızledıgım için o kısmı ele aldım yazımda lakin mutlaka faydalı yonlerı de vardır dediğiniz gıbı. Ama ben TV seyretmenın yararlı ya da zararlı bir program dahi olsa kücük yaşta çocuklara getırısı olduğuna inanmıyorum ve hatta aksine götürüsü olduğunu düşünüyorum. TV ile ilgili "TV ve Bebeklerımız" başlıklı yazımı okursanız ne demek istediğim daha açık anlaşılır, hemen bu yazının altında lınkı gorunuyor.. Bu bahsettiğiniz kavramları ögrenmenin ya da öğretmenin tek yolu TV değil bence o yüzden tercih etmiyorum.

Adsız dedi ki...

Bu bir tercihtir. Hem çocuğun hem annenin tercihi. Ben çok TV izlerim, eşim de benim gibi. Dolayısıyla Rüzgar da meraklı. Asla onun yanında ebeveynlere yönelik programlar izlemeyerek kendimizce mümkün olduğunca az zarar görmesine uğraşıyoruz. Pepee ile ilgili "yapıcı" düşüncelerimi blogda yazmıştım zaten :))

Söylemek istediğim, belli bir duruşunuz varsa mümkün olduğunca ona devam edersiniz ebeveyn olarak. Anaokulunda, ilkokulda vs. aklı çelinse bile evdeki tavırı devam ettirirseniz o da limitlerini bilecek, ona göre davranacaktır.

ÇokBilmiş dedi ki...

Çok doğru bir öngörüde bulunmuşsun. İşte tam da o bölümü izleyip Pepee'den tamamen soğuyan bir başka hassas kız: http://bekaranneyim.com/2012/02/06/pepeenin-acilari/

Ayrıca anne ve baba ne gösterirse, çocuk onu örnek alır. Bizim evimizde TV ben 7 yaşıma gelene kadar yoktu. Ben 2,5 yaşından sonra yuvaya gittim. İlkokulda günde 12 saat okuldaydım. Hiç de alışmadım TV seyretmeye. Hala da haftada en fazla 1-2 saat TV seyrediyorumdur.
Rol modelmiz olan anne ve babalarımız TV seyretmekten zevk almıyorlarsa, biz neden izlemek isteyelim ki?

Adsız dedi ki...

haha ben pepe'nin şarkısına, bir de Okan Bayülgen'in yorumlarına çok güldüm. Bizde tv olmadığı için bilmiyoruz biz böyle şeyler. Ben pazarda her giysinin ve oyuncağın üzerinde görünce uyuz olmuştum. Çok eğitici olduğunu söyleyenler olduğu kadar pepe'nin çok kaprisli olduğunu, çocuklara ollumsuz mesajlar verdiğini söyleyenler de var. Bilemiyorum izlemediğim için hangisi daha baskın.