1 Şubat 2012 Çarşamba

24.Hafta: Hastayım


Kışı hastalıksız olarak geçiriyor olduğumuz için şükürler ediyordum ancak bu böyle gitmedi. Bu hafta önce faranjit sonra da nezle oldum. Normalde faranjit olunca pek antibiyotiksiz atlatamam ama hamile olduğum için doğal yollara başvurmak ilk tercihimdi. Hemen doktora da gitmek istemedim.

Doğal yollar işe yarar gibi oldu, en azından şimdi daha iyiyim. Nurefşan’a hamileyken yine bu şekilde hasta olmuştum ama o zaman ateşte eklenince antibiyotik kullanmak zorunda kalmıştım. Yine de hamilelikte ilaç kullanmamış olmak en güzeli. Yavaşta olsa iyileşiyorum ve ayakta atlatıyorum hastalığımı. Nurefşan bebekken hasta olmak gerçekten çok zordu çünkü annenin hasta olması demek hem anne için hem de bebek için eziyet. Anladım ki kızım büyümüş ve beni çok fazla yıpratmadı ya da ben artık daha güçlüyüm.
Hem hamileliği, hem hastalığı, hem de kızımın bakımını yüklenirken öncekine göre daha az yoruldum sanki. Yük arttıkça güçte doğru orantılı olarak artıyor sanırım.

Bu arada, oğluma ilk kıyafetini aldım bu hafta. Daha doğrusu kendimi ona bir şeyler almam gerekiyormuş gibi hissettim. Sürekli olarak Nurefşan üzerinde bir yoğunlaşma var, hep ona oyuncak hep ona kıyafet alıyorum. Bir bebek mağazasına girdiğimde, ilk hamileliğimde hemen en mini reyona gidip oradaki kıyafetlere bakıp bakıp hayaller kurardım. Şimdiyse hep Nurefşan’a uygun reyonlardayım, heves edip minik erkek kıyafetlerine bile bakmadığımı fark ettim. Bir de bundan dolayı vicdan yaptım. Vicdan yapıyor olmam da garip geldi aslında bana ama vicdanımı rahatlatmalıydım.

Malum sezon sonu, indirimler var ve hepsi kışlık kıyafetler. İyi madem dedim, gelecek kışa yatırım yapayım oğlum için. Hemen hesapladım, biraz da büyük olsun hızla büyüyorlar dedim ve 9 ay için bir eşofman takımı aldım. Eve gelince o kıyafete baktıkça duygulandık eşimle, heyecan yaptık. Demek ki bize bir erkek bebek kıyafeti lazımmış.

Oğlum gayet aktif ve hareketli, kendisini bana hiç unutturmuyor. Birkaç güne geç kalmış Doppler Ultrason randevumuz var ancak bu kış şartlarında İstanbul’un diğer yakasında olan hastaneye arabayla bile olsa nasıl gideceğimi düşünmeden edemiyorum. Ayrıca özel sigortası olmayanlar için bu Doppler Ultrason epey pahalı bir şeymiş, öğrendim. Hoş özel sigortası olmayanlar için, belli düzeydeki özel hastanelerin genel şartları ve doğum ücretleri de oldukça pahalı bence. Şimdiki aklımla, peş peşe iki çocuğum olacağını da bilseydim önceden mutlaka özel sigorta yaptırırdım.  Bu da, özel sigortası olmayana, çocuk düşünene, bir de benim gibi doktor ve hastane takıntısı olana benden bir not olsun.


4 yorum:

Adsız dedi ki...

Geçmiş olsun. Küçük bir çocuğu olunca insana kuvvet geliyor sanırım. Çevremde gördüğüm kadarıyla ikinci hamilelikler genelde daha rahat geçiyor.

Aklı Karışık Bir Anne dedi ki...

Geçmiş olsun:) Hamileyken hasta olmak çok zor oluyor hapşırırken falan:)

nohut oda dedi ki...

geçmiş olsun cnm insan insan kendi kendine bile nazar değidirebiliyor işte banada hep olur:)

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

Hepinize çok teşekkür ederim:)