24 Şubat 2012 Cuma

Masumiyetine Aşkım

Şu anda evinde her gün değişen, her gün biraz daha büyüyen küçücük bir bebeği, ufacık bir çocuğu olup da hala mutluluğu arayan ya da mutluluğun ne olduğunu bilmediğini söyleyen varsa şaşırırım.

Gerçek mutluluk ne ulaşılması beklenen hayallerde, ne para pulda, ne de tek tek tırmanılan başarı basamaklarında oysa. Gerçek mutluluk ufacık gözlerden fışkıran o sevgi dolu bakışın masumiyetinde. O gözler öyle gözler ki bıraksalar sonsuza dek o gözlere bakabilirim. Bir sevgilinin gözlerine bakmak gibi değil sadece ya da sevgiliye duyulan aşkın heyecanı gibi değil... O gözlerde kaybolmayı dilemek ruhunu temizlemek gibi, tüm günahlarından arınmak gibi, o masumiyetin içine hapsolup mecburen masum olmak gibi... Bu masumiyete hapsolmak dünyanın en güzel tutukluluğu gibi.
İşte içinde taşan, coşan, çağlayan derin bir aşkla bakarken onun gözlerine daha bir korkuyor insan kaybetmekten ve kaybolmaktan. O zaman yeniden düşüyor aklına evladıyla ya da evladından ayrılmayla sınanan annelerin yaşadığı duygular. O ateş insanın içini öyle bir yakıyor ki, o gözlere bakarken hakim olamıyor gözyaşlarına.

Şimde ben, yatak odasındaki yatağın üzerinde ağzını kocaman açmış kahkahalar atarken zıp zıplayan kızıma bakınca, sonsuz bir şükürle dua ediyorum. Beni ondan, onu benden ayırma Allah'ım, bizi bizsiz bırakma, birbirimizin yokluğuyla sınama diye ve çoğullaşıyor dua'm hiç bir anneyi böyle bir sınavla sınama...

3 yorum:

Havva dedi ki...

Aminnnn... Kokusu yetiyo mutlu olmaya...

Nil dedi ki...

Amiiin. Rabbim kimseyi sevdikleriyle sınamasın. Hiç bir evladı anasız, hiç bir anayı evlatsız bırakmasın.

Allahım Gamze yi evladına bağışla.

Unknown dedi ki...

Canımm ne güzel yazmışsın...Oğlumdan önce yaşamamış gibiyim , hayat şimdi başladı gerçek anlamda...Onlar milyonlardan daha değerli :)