20 Şubat 2012 Pazartesi

Kitap Okumak Aşkına

Henüz anne karnındayken bir bebeğin hem fiziksel hem de ruhsal gelişiminin başladığı artık biliniyor. Öyle ki, daha anne karnında çocuğun psikolojik, ruhsal ve davranışsal karakterinin oluştuğu söyleniyor. Annenin hamileyken içinde bulunduğu şartlar, stresten uzak durması, huzurlu bir hayat yaşamasının önemi ve anne psikolojisinin bebeği daha anne karnında etkileyeceği belirtiliyor.

Amacım burada bilimsel bilgi vermek değil elbette çünkü benim tüm paylaşımlarımın odak noktası kendim ve tecrübelerim üzerine kurulu yani tamamen kişisel bir şey. İşte bende tüm bunlara inanıyorum hatta bazı kaynaklarda annenin okuduğunun, dinlediğinin ve düşündüğünün bile önemi vurgulanıyor. Bilimsel kaynakların yanında okuduğum dini kaynaklarda da hamile bir bayanın yanında son derece sakin davranıp konuşulması gerektiği, güzel şeylerden bahsedilmesi gerektiği ve olumsuz davranışlardan kaçınılması gerektiği yazıyordu.


Peki ben ne yaptım? Ben ne yapmadım ki... Aslında her şey kitap okuma tutkumla başladı, bu sıralar vur deyince öldür dönemimde olduğum için bir kitap gidiyor öteki geliyor. Ta ki “Klon”a kadar. Okuduğum kitaplar bana gerçekten bir şeyler katan, okurken keyif veren ve huzurla okuduğum kitaplardı.

Klon konu olarak genetik bağlantılı bir roman olduğu için bende mesleki açıdan da merak uyandırdı. Kitap güzel kurgulanmış, son anına kadar elimden bırakamadığım kadar sürükleyici ama bitirdiğimde büyük bir pişmanlık sebebiydi benim için. Sürekli seri cinayetlerin işlendiği, sapık ilişkilerin olduğu bir kitabı nerden okudum ben. Üstelik her gece yatmadan önce okuyordum ve kitabı bırakamayacak kadar da sonunu merak ediyordum. Son iki gece rüyalarıma kadar musallat oldu kitap kahramanları ve ben acaba bebeğim bu durumdan etkilenmiş midir diye büyük bir panik yaşadım.

Ardından şu çok meraklı olduğum “Aklından Bir Sayı Tut” u geçirdim elime. Ona da başladım ve 100 sayfa civarı devirdim. Yine beni içine alan sürükleyici bir kitaptı ama baktım ki bu kitapta da cinayet, katil vs. türünde eylemler olacak hemen okumayı kestim. Merakımdan önce psikolojisini düşünmem gereken bir bebek taşıyorum sonuçta.
Klon’u okuyup da psikolojimi bu kadar yorup, rüyalarıma girecek kadar strese soktuğum için çok kızdım kendime. Şimdi bebeğimle o günleri unutmak için huzurlu ve manevi değeri yüksek şeylere geri döndüm. Pişmanım ama 6 aylık hamileliğimde 3-5 günlük bir dönemdi, olumlu olanlar bu durumu nötrlemiştir diye umuyorum. Belki de kendimi kandırıyorum ya da belki de abartıyorum. Abartıyor olmayı çok isterdim.

4 yorum:

Nil dedi ki...

ben hamileyken eşimin uyarmasına rağmen tek başıma yılanlar filmini izledim. ve gece adamın filmde yılanı çekip attığı gibi ben de gece lambasını çekip attım yere. etkilenmemek elde değil.nerde okuduğumu hatırlamıyorum erkekler eşleri hamileyken yapacakları şey, onlara kebap yedirmek yerine bol bol güldürmekmiş. dolayısıyla cinayet romanlarına mola vermen ii olur.

yalnız klonu merak ettim ben :)

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

Hamile olmadığına göre okumanda bir sakınca yok canım;)) Güzel kitap sürükleyici ve sürpriz bir sonu var tavsiye edebilirim.

Adsız dedi ki...

Benim deli kocam, üç aylık falan hamileyken yalvar yakar 300 Spartalı'ya götürmüştü beni. Kayınvalidem fenalık geçirdi, "çocuk seri katil olacak" diye :)
Okuduklarımız, izlediklerimiz doğrudan bebeğe yansımasa da, hislerimiz geçiyor sonuçta. O yüzden bence de mümkün olduğunca gülmekte, mutlu olmakta fayda var hamilelik döneminde.

İkiz Annesi dedi ki...

Mutsuzluklarımızı , üzüldüğümüzü ya da sevindiğimizi fark edebiliyorlar bunu biliyoruz en azından.Ne okuduğundan ziyade okurken ne hissettiğin kısmı daha önemli bence.İstersen bu ara sen bol bol mizah oku :)