22 Kasım 2012 Perşembe

Göz Görünce Gönül Yine Katlanır

Benim içim sızladı tuttum gözyaşlarımı, sen ağladın benim de gözyaşlarımı. Biliyorum ve biliyorsun, kabullenmek zor olsa da kabullenmek zorundayız. Hayat hep bizim istediğimiz gibi gitmiyor ve bizim beklediğimizi de vermiyor. Beklenmedik şekilde elimizden aldıkları da oluyor yerine koydukları da.

Gidenlerin yeri hiç dolmuyor, doldurulmuyor. Doldurmaya çalışanlar nafile bir telaşla yoruyor kendilerini. Keşke olmasa, adı, sanı, varlığı yok olsa keşke, kin duymak nedir bilmezken bize kini öğretenler çıkıp gitse, yaşayıp yaşattıklarından ve yaptıklarından utanmadan gülümseyen maskeli yüzler bıraksa yakamızı diye düşünmenin, delirmenin ve dövünmenin boş olduğunu bilecek yaştayız.

Biz yaş hesabını almak üzerine değil vermek üzerine yaptık. Aldığımız bir şey yok, verdiğimiz çok şey var ki o da zaten bizde olandan değil bize verilenden. Kısaca içinde bulunduğumuz hal ve ahval adına yaptığımız bir eylem yok. Biz sadece bir teşekkür için var mıyız burada? Verilene bir şükür için…

Şimdi boş verelim göz görse de gönlün nasıl katlandığını çok iyi bilişimizi, şükrümüze bakalım. Gönül katlana görsün çünkü katlanmak onun yegane işi, biz sadece “secde” ede duralım.

2 yorum:

Peygamberim İzinden dedi ki...

Okudum ve çok etkilendim ne kadar güzel anlatmışsınız yüreğinize sağlık..

Adsız dedi ki...

Gidişleri sakince kabullenmek en güzeli... Sessizce, anmaktan, anımsamaktan korkmadan...