19 Mayıs 2012 Cumartesi

İki Çocuklu Olmak

Yetişememektir... Pek çok şeye yetişememek.

Hele ki aralarında yaş farkı azsa, büyük çocuğun psikolojisi bozulmasın diye ekstra ilgi göstermeyi tercih etmektir.

Küçük çocuksa malum yenidoğan olduğundan dolayı 2-3 saatte bir yarım saat emzirirken büyük çocuğu oyalamak için bol konuşup tek elle aktivite yapabilme yeteneğini geliştirmektir.

Büyüğe yemek yedirirken bir yandan kucağındaki küçüğü pışpışlamaktır.

İkisini aynı anda uyutmaya calışmaksa gerçek bir cesaret örneğidir ya da aklını peynir ekmekle yemiş olmak mıdır bilemedim. Zira biri kucakta emerken öbürü tuvalet alışkanlığı kazanmış olmanın verdiği ekstra külfetle en az iki kere çiş, bir kere su ve kitap, oyuncak isteğiyle anneyi tüketme yolunda zirve yapar. Bu işlem 3 kişi başladıysa en az 1 saat sürecektir ki bu asgari ölçüdür. Not: Kucağımda bebekle kızımı klozete oturtmuşluğum bile var.

İkisi de aynı anda uyumuşsa ki bu büyük bir lütuftur; yemek-su ve uyku ihtiyacı olan annenın hepsinden önce uykuyu seçip yatağa koşmasıdır ama bu rüya da gazlı bir bebeğin k.ka yapma çalışmalarına destek olmak için kısa sürer genellikle.

Kimi zaman yemeden ve içmeden de annenin sütü olur yeter ki psikolojisi sağlam olsun, ay süt var mı yok mu kaygısına kapılmasın (zaten bu kaygıya fırsatı bile yoktur) cümlesinin bilimsel kanıtı olmaktır.

Evi ok goturmesine göz yummak, belediye evi basmasın diye yardım almak gerektiğinin farkına varmaktır. Benim gıbı evin durumunu hiç de dert etmeyen, aman bende çocuklarım da mutlu olalım da gerisi teferruat diyebilenler için sorun değil fakat titiz olanlar için çok sancılı bir durumdur.

Bir de yemek yapmaya bile fırsat bulamamaktır. Yemekle ilgili en büyük başarısı çorba yapabilmiş olmak ve ona da masum büyük çocuk aç kalmasın diye mecbur kalmaktır. Bence böyle iki çocuklu, yeni doğum yapmış kadınlar için bir kampanya başlatılmalı: her gün bir tencere yemek! Konu komşu, gelen giden elinde yemekle gelse her gün ne süper olurdu, hayali bile güzel. Hoş şu sıra dostlar rahatsız etmeyeyim inceliğinden olacak herhalde kapımı açmaz oldu, bu da ara sitem olsun:) herhalde bu kız bebeğe mevlüt yapar biz de o şekilde aradan çıkarırız ziyareti diyenler var ama beklenen son kişi gelene kadar mevlüt yapmaya da niyetim yok biline.

Son olarak, düzenli bir blog yazarı olarak bloguna yazamamak, bakamamak, kumanda panelıne bile ugrayamamaktır. Hatta ve hatta bılgısayarı açmaya dahi imkan bulamamak, varsa işte biraz teknolojik akıllı telefonunla iki ara bir derede yazıp maille bloga postalamaktır. Bakınız: ben;)
Bu e-posta, Turkcell BlackBerry ile gönderilmiştir.

15 yorum:

Süreyya dedi ki...

Düşünemiyorum..öyle böyle değil tek çocukla bile hiçbirşeye yetişemezken iki çocuklu hayatı tahmin bile edemiyorum..Allah kolaylık versin..sevgiler..

ayak izleri-sevgi dedi ki...

canım benim onlar iyi olsunlarda bu tatlı yorgunluklar biter.. nasıl olduğunu tahmin edebiliyorum.. ama geçici bir süreç diye kendimizi avutmaktan başka çaremiz yok galiba..:)
iki böceği de öp benim için..
sevgiler..

Adsız dedi ki...

Elinde bir tencere yemekle gelme geleneği başlasa di mi?! :) Hatta hamileyken de iki üç güne bir yemeğe çağırsalar çocuklu anneleri! :)

Allah kolaylıklar versin...

Adsız dedi ki...

Ah keşke yakın olsaydık,sana yemek yapardım diyemeyeceğim ama annem bize yemek yaparken birazını da size ayırırdık :)

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

Süreyya; dağına göre kar durumu var burda emin ol ikinci gelince içindeki güce inanamıyorsun;) yalnız ben bir gün iki çocuklu olmanın tüm bunları unutturacak kadar güzel yönlerinden bahsedeyim de niyeti olan caymasın;)

Sevgicim; teşekkür ederim canım geçici tabi zaten ben bunları yazarken bile eğlenerek yazdım:) herşeye rağmen keyifli ve keşke olmasaydı demeyeceğin bir durum, annelik bağımlılık zaten bir kere oldu mu tedavisi yok;)

ailebiz; güzel söyledin canım nerde şimdi komşu komşudan habersiz artık, kapıya astığım bebek süsü bile işe yaramadı;)

Görkemcim; çok incesin canım yemeğini bizimle paylaşmaya niyet etmen yeter:) çok teşekkür ederim.

eviminnuru dedi ki...

seni okadar iyi anlıyorum ki:))
bide eklemeyi unutmuşsun hayatım iki çocuklu olmak uzuun ca bir süre ev hanımı olarak kalmak demektir:))

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

Evımınnuru; yarama parmak bastın:( oğlan bir ay izin vermedi ki tezi bitireyim erkenden geliverdi, benim tezle olan ilişkim epey uzatmalı olacak anlaşılan;)

Mucit Anne dedi ki...

Bir önceki yazında işte tam da bu durumu merak ettiğimi belirtmiştim. Sorumun tam cevabı oldu. :))
Her şeye rağmen güzel de gözünce canlandırınca korkuyorsun ama evlat herşeye bedel. Hele bir de ilk günlerdeki o kokuları yok mu... offff harikaa :))

üç çocukla hayat dedi ki...

"İkisini aynı anda uyutmaya calışmaksa gerçek bir cesaret örneğidir ya da aklını peynir ekmekle yemiş olmak mıdır bilemedim." demişsin ya bence bunların daha da ötesidir, çıldırmaya bir adım kaladır yani. Şahsen her gece aynı olayı yaşıyorum, ve artık gece olmasın uyku saati gelmesin diye dua etmeye başladım. Hepimize allah kolaylıklar versin diyorum.
Sevgilerimle..

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

hanhildem; ah o koku var ya herşey o koku için, o koku için geldim bu noktaya:)) bu sanki gözü kör aşık olmak gibi birşey;) zor kardeş zor;)

üç çocukla hayat; yeni bir fobi kazandım sizin adınızda gizli:) Üç çocuk mu? Allah önce size sonra bana ve tüm çok çocuklulara kolaylıklar versin (amin).

cuckan dedi ki...

bunu yazman biel büyük başarı kızısının delisi, oğluşunun taze annesi:)neyseki benim gibi neggert bir kişilik değilsin de telefonundan bile buralara elin değdi, insana nasıl keyif veriyor, yetebilmek aslında, bazen uyku kadar...

Adsız dedi ki...

ya ben senin oğlana ne isim koyduğunuzu merak ettim:) bir yerlerde yazmadın değil mi, yoksa ben mi kaçırdım :)

Ben Kızımın Delisiyim dedi ki...

cuckan; haklısın canım. Uyku demişsin de çok uykum var yav:))

Seyyafınannesi; hiç söylememişim hakikaten Mehmed Emin canım:)

Adsız dedi ki...

güzel isimmiş,Allah ismi gibi "emin" kılsın:)

Nuray İlbars dedi ki...

Kendi deneyimlerimle yazmıştım:-)
http://nurayilbars.blogspot.com/2010/02/co-cs.html