2 Kasım 2011 Çarşamba

Yok Benim Babam Evlenmiyor

Toplumumuzun bu fazla meraklı ve fazla genel-geçer kuralları olan hali bazen insanı rahatsız eder boyuta geliyor. Hele ki bazı davranışlar cehalet sınırında da kalmıyor eğitimli insanlar tarafından sergilenince daha bir eğreti duruyor.
Annemi kaybedeli neredeyse 1 yıl olacak ve annemi kaybettikten kısa bir süre sonra babamın evlenmesinin doğal olduğu yolunda söylemler, alıştırma çalışmaları yakın çevrem tarafından başlamıştı bile. Eminim hiç kimse babasını annesi dışında bir başka kadınla hayal etmez, edemez.

Mantık çerçevesinde bunun olabileceğini her zaman kabul etmiş ve 47 yaşında genç sayılabilecek babamın bir gün evlenme girişiminde bulunmasının da son derece doğal hatta hakkı olan bir durum olduğunun bilincinde olabilecek kadar olgun biriyim. Lakin dedim ya, bu durum beni mutlu eden bir durum olmaz asla. Bu durum beni dünyanın en mutsuz insanı da yapmaz ama hüzünlendirir.
Olayın en başında, babamın yanında bir başkasını görme durumu babasının pıt kızı olarak zoruma gider. Sonrasında annemin yerine gelmiş hatta annemi kaybetmenin sonucu olarak gerçekleşmiş bu durum acıtır içimi. Ama son derece büyük bir saygıyla karşılarım, tepki vermem ve babamın bir ömür yalnız yaşamasını da bir yanımla istemem. Bilirim ki eş başkadır, çocuklar kendi hayatlarını kurup gittiğinde insan eşiyle baş başa paylaşır yalnızlığını.
Babam şuan da üniversiteye giden erkek kardeşimle beraber yaşıyor ve birlikte maddi anlamda hiç kimseye ihtiyaç duymayacak kadar iyi durumdalar. Toplum, bir erkeğin yalnız yaşayamayacağını vurgularken ilk olarak o erkeğin bakımını, tek yaşamasının zorluğunu, temizliğini, yemesini, içmesini sağlayacak birine ihtiyaç duyacağını öne sürüyor. Peki, bu amaçla gerçekleştirilen bir evliliğin, hizmetçi niyetiyle eve bir insan almaktan ne farkı var?
Bir kadının ikinci bile olsa, ilk etapta eş değil de bakım sağlaması gereken bir hizmetçi gözüyle eş olarak seçilmesi acı bir durum değil mi? Çok şükür ki, babamın sürekli gelip giden ve yemeğinden ütüsüne varana kadar ihtiyaçlarını karşılayan bir yardımcısı var. Çok şükür ki, bunu sağlayabilecek durumu var. Bu sayede, bu seçenek onun hayatından elenmiş oluyor.
Başka diğer seçeneklerse, her neyse tamamen onun kişisel tercihine kalmış bir durum. Ama beni bu yazıyı yazmaya sürükleyen şeyi de anlatmadan geçemeyeceğim. Çok sevdiğim bir arkadaşıma yemeğe gitmiştik bir gün. Ve bana masayı kurarken, durup dururken, ortada hiç böyle bir konu yokken ki kendisi eğitimli bir insan; “Bu arada baban evlenmiyor mu senin, ne kadar zaman oldu anneni kaybedeli evlenir artık herhalde.” cümlesiyle bendeki yerini epey aşağılara çekmişti.
O günden sonra, yüzünü bile görmek istemedim, onu tamamen hayatımdan çıkarmak istedim. Aradı beni bir kere, neden aramadığımı falan sordu ama açıklama bile yapmak istemedim ve sadece bir durum yok dedim. Sonra da aramadım. Çok mu sert bir tepki benimki bilmem orasını ama böyle patavatsızca bir lafın, annesiyle-babasıyla mutlu mesut olan ve hatta annesi dibinden ayrılmayan yani benim durumumu ve duygularımı belli ki empati yapıp anlamayı bile denememiş biri tarafından söylenmesi beni çok etkiledi.
Hoş etkilenmemeliydim bence gülüp geçmeliydim ama geçemedim. Benim de bam telim bu, benim hassas olduğum ve hatta kendi başında olsa benden daha da çok hassas olacak biri tarafından ulu orta böylesi söylenmiş bir cümlenin bendeki karşılığı o kişiyi defterden silmekmiş. Sildim!
Ve şimdi diyorum ki, başkasının olmayan derdiyle gerilen insanlar bence gerilmesinler. Kimse kimsenin yapacağını edeceğini, evlenmesini, boşanmasını, çocuk doğurup doğurmamasını oturup dert edinmesin artık.
Belki bir gün, babam evleniyor yazar başlığımda kim bilebilir ama en azından şuan böyle bir niyeti yok ve ben ve kardeşim ve babam yani hepimiz… İyiyiz biz böyle!

6 yorum:

yaruze... dedi ki...

Babamın ya da annemin bir diğerinin yokluğunda başka insanları yerine koyması fikri gerçekten çok itici.Ben olsam bende aynı tepkiyi verirdim.
Selamlar...

eviminnuru dedi ki...

zor bir durum... kadın yanlız kalınca kimse konduramıyor ama erkek kalınca hemen benzetmeler başlıyor;evlenen kişiye nezaman çocuk yapçaksı der gibi karısı ölmüş acısı içinde olan adama e evlenirsin artık gibi sözler etmek banada tuhaf geliyor
sevgiler

Unknown dedi ki...

Erkek de yalnız yaşayabilir hatta çocuklarıyla.hem de herkesten daha iyi.sıkma canını , bebeğin de etkilenir karnında ..Hem baban halinde memnun iken kim ne derse desin üzülmene gerek yok demektir...Bu kadar sevilen ve özlenilen bir kadının yerini kimse dolduramaz ,doldurmaya da çalışmaz bence..
ilknur

ÇokBilmiş dedi ki...

Biz ne kadar meraklı bir milletiz yahu? Babam evleniyor olsa, zaten haberin olur; henüz ortada fol yok yumurta yokken neden seninle paylaşayım bu konudaki düşüncelerimi?
Hem babam evlense sana ne, evlenmese sana ne? Derdi sana mı düştü?
Çok meraklı insanlarız, cidden bazen çok sıkıcı oluyor bu merak.

İkiz Annesi dedi ki...

Ne çok iş bilen insanlar var etrafta sanki üzerlerine vazifeymişçesine.

Ben de yakıştıramazdım babamın ya da annemin yanına yeni birini.

Acaba sana bu soruyu soran bayan vefat etse ardından eşinin evlenmesini ister mi bir de bunu sormak gerek..

Adsız dedi ki...

Bu sorulardan çok daha acısı, daha annenizin 40'ı dolmadan, babanızın "Ben tekrar evlenmeyi düşünüyorum" demesidir, çok ama çok acıtır; annenizden sonra babanızın da hayatınızdan çıktığını anlarsınız o an...