Annecim hep sen mi yazacaksın, hep sen mi beni anlatacaksın. Biraz da ben seni anlatayım. Geçenlerde yine oturttun beni ve biberonumu verdin ağzıma. Annecim elimle tutmaya çalışıyorum ama senin bana verdiğin biberonda hem cam hem ağır, kaldıramıyorum ki onu ben daha. Halbuki küçük su bardağım var ya onun gibi olsa sütümü de suyum gibi kendim içerim artık. Ama sen bana biberonumu vermeye devam et çünkü ben biberon hastasıyım biliyorsun.
Neyse işte dağıttım konuyu yine senin gibi. Biberonumu ağzıma verdin ve ben yarısına gelmiştim ki elimle biberonu itip kahkaha attım. Beni öyle görünce sende kahkaha attın. İşte ben de dedim ki, annem çok sevdi en iyisi ben bunu hep yapayım. Sen biberonu getirirken, içecekmiş gibi ağzımı açıyorum ver diye sonra elimle itip gülüyorum. Bu oyun çok eğlenceli son iki gündür bunu hep yapıyorum. Ama sen sevmedin bu oyunu galiba artık hiç gülmüyorsun. İlk güldüğüne de pişman oldun galiba, yemeğimi yemek yerine oyun yapıyorum diye kızıyor musun bana. Sen bana kızmazsın kiJ Kusura bakma ama hiç disiplin yapamıyorsun, yemiyorum o ciddi duran hallerini, kızgın bakmaya çalışırken bile gözlerin parlıyor bana. Ben daha çok oyun bulurum böyle kendime ama artık bırakmalıyım dimi bu oyunu. Özellikle elimi tutuyorsun artık biberonu itmeyim diye. Bazen özellikle babama veriyorsun biberonu, al sen yedir bu cadı benimle oyun oynuyor diyorsun. Anlamaz mıyım anlıyorum ben hepsini. O da ciddi durup, yüzüme hiç bakmıyor içerken çünkü biliyor ki baktığı an ona da aynı şeyleri yapacağım.
Canım annem sana gülüyorum, seninle oynuyorum, yalnız olduğumuz zamanlarda sen hep yanımda ol diye sen yanımdan uzaklaşır uzaklaşmaz ağlıyorum çünkü seni çok seviyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder