İkinci hamileliğim ilkine göre oldukça ağır geçti. Hep bir ağrım,
hep bir sızlanmam oldu. Kızım 40 haftayı tamamlayıp bizi 4 gün fazladan
bekletmesine ragmen, oglum sabırsız çıktı. 36 haftaya 3 gün kala geldi dünyaya.
Kızımı da normal doğumla dünyaya getirdim oğlumu da.İlk anda gördüm ikisini de
ve hemen yanıma getirdiler, gözyaşlarıyla kokladım ama kızım doğum sonrası odama
getirilip yarim saat sonra emzirmeme rağmen, oğlumu dört gözle odada beklerken
küvöze gittiği haberini aldim.
Gökyüzünde Güvercinler Uçurtman Olsun Yavrum, Dikensiz Yollarda Yürü Sana İnanıyorum, Gökkuşağı Uzak Değil,Uzak Değil Bulutlar, Kalbin Tarla Sevgin Başak, Dostun Olsun Umutlar. Aslan Oğlum,Güzel Kızım Oyuncaksız Mı Kaldın, Sana Şeker Alamadım Ama Onurumu Bıraktım.
24 Eylül 2012 Pazartesi
Kızım ve Oğlum
Her çocuk birbirinden farklı olurmuş, her kardeş de öyle. İki kez
anne oldum ve her ikisinin hamileliğinden doğumuna, doğumdan sonraki yaşayıp
yaşattıkları o kadar farklıydı ki.
13 Eylül 2012 Perşembe
Gelgitlerim
Çocuklarımı seviyorum hem de canımdan çok. Varlıklarından da
en ufak bir şikayetim olamaz elbette ama bu iki çocuklu olma durumu benim
dengelerimi gerçekten bozdu. İki çocuğumun da bu kadar yakın yaşta olması çok
istediğim bir durumdu oysa ama değişen hayatım, artan sorumluluklarım beni
zaman zaman bunalıma sevkediyor. Önüm, arkam, sağım, solum, dört bir yanım
çocuk. Sadece iki çocukla kendimi kreşte gibi hissediyorum.
Bu durumu algılama biçimi, kabullenme, duygu dalgalanmaları
kişiden kişiye çok değişir eminim. Herkesin farklı yaşam biçimleri, sosyal
hayatları var ve işte tam da bu noktada düğümleniyor her şey benim için.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)