Geçen zaman hüznümdür benim. Kaybedilmiştir ve bir daha asla gelmeyecektir… Bitmiştir…
Geçmişe ağlarım ama yaşadıklarıma değil, yaşayamadıklarıma… Yapamadıklarıma ve hatta yapabilecekken yapamadıklarıma. Gafletime yanarım, o anlarda gafil oluşuma. “Keşke”lerim yaptıklarımı değiştirebilmek için değil, yapamadıklarımı yapmamış olmaktandır.
Doldurmak istiyorum anı, içine sığdırılacak çok şey olduğunu biliyorum fayda adına. Fayda… Bana, başkasına, insanlığa, geleceğe ya da hiç gelmeyeceğe. Eğer bugün var olabilecek bir faydayı daha hiç var olmadan yokluğa sürüklemişsem üzülürüm kendi adıma.
Üzülüyorum işte… Düşünüyorum, yapayım diyorum, şunu da yapayım, şu da olursa çok faydalı olacak, şunu yaparsam huzuru bulacağım ama olmuyor. Araya hep bir şeyler giriyor hatta çoğu zaman olmasa da olur şeyler. Ve o şeyler, keşke hiç olmasalar.
Düşünüyorum yeniden, düşünebilmiş olmama seviniyorum. Bu farkındalığım, bu hüznüm umut oluyor bana. En azından içimde duyduğum bir pişmanlık var, en azından yapabilecek olmanın umudu var. Ben hep o umuda sarılıyorum duayla.
Bir gün olacak biliyorum, bir gün yapacağım dediğim, başlayacağım dediğim şey her neyse fayda adına olacak. Çünkü ben farkındayım, ben eksik olanın eksikliğinin, fazla olanın gereksizliğinin farkındayım.
Farkında olmaktır umudum sonraya dair, sonrayı şimdiye sürüklemek için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder