İlk zamanlar kitaplar hiç umurunda değildi hatta ben açınca o kapatır başka şeylerle ilgilenirdi . Sonradan anladım ki, sorun onda değil bende. Kitabı açıp, orada yazan cümleleri çocuğa okuyup anlatmaya kalkarsan sıkılırmış yani en azından benimki öyle. Artık kitabı açınca, oradaki resimlerle ilgili konuşuyorum uzun uzun. Resimdekileri hayatımızın içinde aşina olduğu şeylerle bağdaştırıyorum, kitabı ben yeni baştan yazıyorum.
Kitabın resimlerine bak ama kendin yaz yöntemim epey işe yaradı çünkü artık benim kız eline kitap alıp yanıma gelir oldu, hatta kendi açıp bakar oldu.
Kitaplarla barışınca da ne zamandır aklımda olan bir şeyi gerçekleştirdim. Tübitak'ın aylık olarak yayınladığı “Meraklı Minik” dergisini aldım. Dergi 3 yaş üstü için hazırlanmış olsa da bence o kadar beklemeye gerek yok. Çünkü görsel zenginlik ve konunun hem öğretici hem de hiç sıkmayacak şekilde işlenişi pek çok şeyi anlaması için yeterli görünüyor. Ben akşam kızım uyurken inceledim, okudum ve bayıldım dergiye. Çok başarılı kesinlikle, üstelik konuyla ilgili içinden çıkan eşleştirme kartları ve etiket yapıştırma oyunu da cabası.Yalnız şöyle bir ilginçlik oldu ki, bu ay kızım için aldığım ilk sayının konusu Leylekler. Hani geçenlerde bizim bebeği leylekler getirecek demiştim ya, bu bir mesaj mı acaba? Kızı leylek olayına şimdiden hazırlamak için bir fırsat olsa gerek, hazır bu sıra leylekler göç ettikleri yerlerden dönerken;)
2 yorum:
güzel keşifler bunlar:)
dergiyi merak ettim benim bi işime yaramaz ama:)
Meraklı Minik cidden çok güzel biz de her beğenerek alıyor bir çok şey öğreniyoruz.
Bir de ben kızlara kitap okurken sesimi ve mimiklerimi kullanıyorum daha çok dikkatlerini çekiyor ve eğleniyorlar.Mesela bir ayıysa konuşan kalınlaştırıyorum sesimi biraz da kelimeleri değişik söylüyorum:)
Yorum Gönder