5 Mayıs 2011 Perşembe

Annelik Sihiri

Ben hala hastayım. Bir türlü kurtulamadım hastalıktan. Bir ara tam düzeldim derken, dün yine taşındım doktora. Şimdi de nezleden beter bir durumdayım. Doğal olarak da halsizim ve mümkünse yatak yorgan yatasım var ama işte anne olunca böyle olmuyor.
İki gün kendimi zorlayarak gittim okula çünkü bu kadar da ihmal edemezdim. Ama bugün gitmeyip dinlenmeyi tercih ettim tabi kızımla baş başa. Gece su içmeye kalkamayacak kadar halsiz olan ben, kızımdan gelen kalk ve hazır ol işaretiyle ayaktaydım. Yerlerde sürünesim var, kendime bırak kahvaltı hazırlamayı bir çay demleyecek gücüm yok ancak kızıma hazırladığım kahvaltıya ben bile inanamadım. Ağzıma bir lokma götürmeye gücüm yokken ona güzel bir kahvaltı ettirdim. Akşama yemek yapmak mı mümkün değil zaten ama kızımın öğle yemeği vardı. Ona en güçsüz halimle güzel bir çorba hazırladım öğle yemeği için.
Ben perişan, ev perişan, mutfağın hali içler acısı, bakıp bakıp dertlenirken zar zor atıştırdım tabi bir şeyler. Ben ve eve rağmen kızımın maşallahı vardı ,keyif iyi, karnı tok, sırtı pek. Çünkü ona yeten bir anne enerjisi var ve bu sadece ona özel. Annenin kendine bile enerjisi yokken, onun için akan suları durduran, içinden ışık hızıyla fırlayan enerjik bir  anne var. Bu tam olarak böyle ve ben bunu yaşadıkça inanamıyorum. Nasıl oluyor, nasıl bir şey bu annelik sihiri akıl sır erdiremiyorum artık. Bırakın bir başkasını, kendim için bile parmağımı kaldırmazken olay kızıma gelince tamamen değişiyor.
O uyudukça uyudum bende ama önce kızım öğlen uykusundayken geçip duran seçim arabası, minibüsü her neyse işte o zımbırtılara saydırdım içimden bir dünya. Ya nedir bu saygısızlık anlam veremiyorum. Bangır bangır son ses müzik,  uyuyan bebek var, hasta olan anne var ve kim bilir bundan rahatsız olan daha kimler var. Oy oranını müziğin sesi ya da nasıl bir müzik olduğu etkiliyor olabilir mi diye düşünmeden edemedim. Var mıdır böyle bir saçmalık gerçekten, şu partinin müziğine bayıldım ben en iyisi oyumu ona vereyim diyen. Hangi parti olursa olsun, tuttuğum partiden bile nefret ettim bu müzikler yüzünden. Yeter ya yeter, bu konuya bir çözüm getirilmeli bence, müziğin sesi arttıkça sandığa gitme isteğim azalıyor benim. Var mı benim gibi bu durumdan fazlasıyla nefret edenler acaba.
İkindi uykusunda da aşağıdan rastgele zillere basan ve o anda elime verseler hiç düşünmeden Haliç Köprüsü’nden aşağı atacağım kişiye ne demeli. Çıkıp, bağırıp, çağırıp, gebertesim geldi her kimse. Kızımı yeni uyutmuşum ve zil bir çaldı o sessizlikte, kızım hemen uyandı tabi. Hastaydım ben, bana bunu neden yaptılar. Bilmediğin zile ne diye basıyorsun be insan, hiç mi düşünce yok sende. Abartıyorum belki ama bebeği uyuduktan 10 dakika sonra çalan zil yüzünden uyanırsa hangi anne olsa aynı tepkiye verir sanırım. Zaten o sırada tam kendimde olsaydım, megafondan tiz sesimle basbas bağırıp dövmekten beter ederdim herhalde o kişiyi. Neyse ben bunu babam, kardeşim vs. kim olsa yapıyorum gerçi. Ama öyle.. bizde zile basılmıyor Nurefşan’ın uyuma ihtimaline karşı, kapıdan telefon ediliyor. Evime gelen çoğu insanda bunu uyguluyor, zaten gelecek olanı genelde bildiğim için söylüyorum telefonda zile basmayın diye. İşte bendeki psikolojik rahatsızlıkta bu, zile basılma hastalığı. Kızım doğduktan sonra çıktı ortaya ve bakalım ne zaman geçecek.

2 yorum:

Unknown dedi ki...

KAÇ GÜNDÜR BUNU DÜŞÜYORDUM VE YAZIMI YAZMIŞTIM Kİ KİMLER VAR BAKAYIM DEDİM PİŞTİ OLMUŞUZ VE AYNI DÜŞÜNCELER:))
ÜZÜLDÜM BİDE O HALDE YENİ YATIRDIĞIN KUZUNUN UYANMASI KAABUS VALLA.ALLAH ŞİFA VERSİN ARKADAŞIM.KOLAYLIKLAR DİLERİM

ÇokBilmiş dedi ki...

ÇokBilmiş anneden tavsiyeler: Bir usta çağırın ve zilinize bir düğme taktırın. Bebeğiniz uyuduğunda düğmeyi kapatın ve zil çalmasın, bebeğiniz uyandığında ise düğmeyi açık konumuna getirirsiniz ve ziliniz eskisi gibi çalmaya dedam eder.
Basit bir işlem, ucuz da aynı zamanda. Ustaya söylediğinizde ne istediğini anlayacaktır zaten.
O seçim arabalarından ben de nefret ediyorum, ayrıca.